5 Haziran 2007 Salı

YENİ EKONOMİ-1



Dünya üzerindeki değişimlere baktığımızda son 15 yıllık süre içerisinde toplumları etkileyen çok önemli olaylar yaşanmıştır. Bunlardan ilki Sovyetler bloğunun çökmesidir. Sovyetler birliğinin çökmesiyle beraber dünya tek kutuplu bir yer haline gelmeye başlamıştır. Serbest piyasa ekonomisi ve kapitalizm dünya üzerinde hissedilmeye başlanmıştır. Bu süreç içerindeki bir diğer önemli değişim Globalleşme süreci olmuştur. Globalleşme en temel anlamıyla malların, emeğin, sermayenin, insanların dünya üzerinde serbestçe dolaşmasını kendisine çıkış noktası olarak alan bir görüştür. Yani bir girişimci bir malın ham maddesini dünyanın farklı bir yerinden alıp üretimini farklı bir yerde yapıp elde ettiği ürünleri çok farklı bir ülkede pazarlayabilmektedir.
Globalleşme kendisiyle beraber yeni iş yapma şekilleri doğurmuştur. Soğuk savaş dönemindeki içine kapalı ekonomiler bu yeni dünya düzenine ayak uydurabilmek için yavaş, yavaş kapılarını dünyaya açmaya başlamıştır. İşte bu noktada kapitalist ekonomik düzenin temel felsefelerinden birisi olan karını maksimize edebilme ve minimum girdiyle maksimum çıktı elde edebilme ve rekabet konusunda bir savaş başlamıştır. Üretilen değerlerin en verimli ve karlı şekilde satılabilmesi için fiziksel olmayan bir olguya yatırım başlamıştır. Marka kısaca Reklam dünyasının ünlü isimlerinden Walter Landor’a göre, “Marka bir vaattir. Bir hizmet ya da ürünün bir kalite ya da tatmin sağlayabilmesi için yapılmış kimlik ve özgünlük kazandırma çalışmasıdır.”[1]
[1] http://www.markademi.com/index_makale.php#4

Hiç yorum yok: